Translate

31 Aralık 2014 Çarşamba

Kroyçer Sonat


Bakışmalarla başlayan daha sonra tanışma ve konuşmayla devam eden bir süreç vardır. Daha sonraları insanlar birbirlerini sever ve bir şeye karar verirler; başka bir hale geçiştir bu. Evlilik; çiftlerin sonunda genelde kaçamadığı sondur. Peki buna tam olarak son diyebilir miyiz? Tabi ki hayır. Aslında büyük bir olayın başlangıcıdır. Bu yolun asıl sonu ya boşanma ya da eşlerden birinin diğeri öldürmesidir. Birbirlerini severek birinin ölmesi bir son değil, sonsuzluktur.

Evliliğe başlarken her şey insanın gözüne güzel gözükmeye başlar. Eşi ona çekici geliyordur, ona aşıktır. Daha sonraları bir şeyler ters gider; kimse diyebilir mi ki ömrü boyunca ona olan aşkı bitmez. Bitecektir. Peki aşkı bitiren şey nedir? Ya da soruyu şöyle sormak gerekir: evlenene kadar onun hasretini neden çekeriz, görmek için neden can atarız? Aşkı çıplak halde maalesef göremiyoruz bu hayatta. Aşk; etrafı şehvetle, arzuyla, nefisle sarılmış bir ağaç gibi. Evlenince elde ediyoruz bir bedeni ve ruh kenara atılıyor. Sihir zamanla bozulmaya başlıyor. Farklı bedenlere "aşık olmanın" zamanı gelmeye başlıyor.

Çoğu kimse bu dediğime karşı çıkıp fikirlerimiz uyuşuyor, o yüzden aşık oldum diyebilir fakat hayatında her gün fikirlerinin uyuştuğu bir sürü insan görebilmektedir. Peki evlendiği kişiyi diğerlerinden farklı kılan şey nedir? Ona karşı duyduğunuz arzudur. Aşkınız; onunla beraber yatmayıp beraber olduğunuz sürece gayet canlı bir kavramdır. Birlikte olduğunuz zaman aşk adını verdiğiniz kavramı öldürmeye başlarsınız. 

Her evliliğin altında bir çıkarın olması da o evliliği güçsüz kılmaktadır aslında. Erkek tarafından bakarsak eğer, evli olmadığı sürece günaha girme olasılığı daha yüksek olduğundan evliliği çare olarak görmektedir. Kız tarafından bakarsak evde kalma korkusu, insanların baskısı çözüm yolu olarak onları evlilik kurumuna itmektedir. Elbette bu kaygılarla olmayan evlilikler vardır fakat benim gözümde bu evlilikler istisna sınıfına gireceklerdir. 

Tolstoy; Poznişev karakteriyle kendi isyanını yansıtıyor bu kitapta. Tartışmaya açık bir çok konuya değiniyor. Bazı konularda Poznişeve katılmasam da çoğu konuda haklı buluyorum. Kendimize itiraf edemediğimiz birçok şeyi yüzümüze vuruyor. Düşünceleriniz şeklini değiştirecek olan bu eser sayfa sayısı olarak az olsa da kelimelerinin ağırlığını hissedeceksiniz.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder